Uf be! Sonunda Dune serisini bitirdim. "Rahibeler Meclisi" ile bu uzun yolculuğa noktayı koymuş bulunuyorum. İlk kitaplar, özellikle "Dune", beni bayağı sarmıştı. O çöl gezegeni, baharat meselesi, entrikalar, felsefi derinlik... Fakat itiraf etmeliyim ki sonlara doğru, özellikle son iki kitapta, seri biraz yordu beni.
"Rahibeler Meclisi", serinin diğer kitaplarına göre biraz daha farklı bir yapıda. Daha çok kadın karakterlerin ön planda olduğu, Bene Gesserit tarikatının derinliklerine indikçe insanı şaşırtan bir kitap. Politik entrikalar, genetik manipülasyonlar, gizli planlar... Hepsi var. Ama bir yandan da seriyi baştan beri takip eden biri olarak bazı şeylerin havada kaldığını, bazı olayların yeterince açıklanmadığını hissettim.
Yine de "Rahibeler Meclisi", Dune evrenini sevenlerin, özellikle de Bene Gesserit'in gizemli dünyasına meraklı olanların ilgisini çekecektir. Serinin mitolojisine dair önemli detaylar sunuyor ve bazı olaylara farklı bir perspektiften bakmamızı sağlıyor. Ama beklentinizi çok yüksek tutmayın derim. İlk kitaplardaki o büyülü atmosferi bulamayabilirsiniz.
Sonuç olarak, "Rahibeler Meclisi" ile Dune serisine veda etmek biraz buruk oldu benim için. Serinin ilk kitaplarını severek okumuştum ve beklentim yüksekti. Fakat sonlara doğru seri biraz dağıldı ve "Rahibeler Meclisi" de beklentilerimi tam olarak karşılayamadı. Yine de Dune evrenini sevenler ve seriyi tamamlamak isteyenler için okunabilir bir kitap.